Dizi Arşivi - HD Dizi izle

Dizi, yakın gelecekte Kuzey ve Güney Kore'nin birleşme sürecinde olduğu bir dönemde geçiyor. Bu birleşme, yeni bir ortak para biriminin basılmasına yol açarken, Profesör adında dahi bir stratejist, bu yeni parayı doğrudan darphaneden çalmak için Kuzey ve Güney Kore'den gelen, her biri farklı yeteneklere sahip üst düzey hırsızlardan oluşan bir ekip kurar. Amaçları, sadece büyük bir soygun yapmakla kalmayıp, aynı zamanda bu soygunu bir gösteriye dönüştürerek halkın desteğini kazanmaktır. Dizi, rehine krizi, polisle yaşanan kovalamaca ve ekibin içindeki karmaşık ilişkiler etrafında gelişiyor.

Dizinin merkezinde, dürüstlüğü ve ilkeli duruşuyla tanınan genç ve başarılı savcı Ilgaz Kaya (Kaan Urgancıoğlu) ile inandığı doğrular uğruna tüm kuralları esnetmekten çekinmeyen gözü kara avukat Ceylin Erguvan (Pınar Deniz) yer alır. Yolları, korkunç bir cinayet davasıyla kesişir. Cinayetle ilgili yapılan soruşturmada, Ilgaz'ın erkek kardeşi Çınar, şüpheli olarak yakalanır. Ilgaz, kardeşinin masumiyetine inansa da, görev bilinciyle hareket etmek zorundadır. Bu süreçte, kardeşi Çınar'ı savunması için Ceylin ile anlaşmak zorunda kalır. Başlangıçta tamamen zıt kutuplarda olan Ilgaz ve Ceylin, aynı davanın peşine düştükçe birbirlerini daha yakından tanımaya başlarlar. Dava ilerledikçe, ortaya çıkan sırlar sadece cinayet zanlısının değil, Ilgaz ve Ceylin'in ailelerinin de derinliklerine uzanır. Aile içi güven kavramının sorgulandığı, birçok kişinin geçmişten gelen sırlarıyla yüzleştiği ve beklenmedik gelişmelerin yaşandığı bir hikaye ortaya çıkar. Adalet arayışı, suç ve ceza, intikam ve affetme gibi temaların işlendiği dizi, izleyiciyi sürekli bir merak içinde tutar.

Dizi, eşi tarafından terk edildikten sonra üç kızıyla birlikte memleketi Karadeniz'e geri dönen Kuzey'in (İsmail Demirci), çocukluk aşkı Yıldız'la (Aslıhan Güner) yıllar sonra yeniden karşılaşmasını konu alır. Kuzey'in gidişiyle derin bir yara alan Yıldız, bu ani dönüşe karşı oldukça öfkelidir ve Kuzey'e kolay kolay affetmeye niyeti yoktur. Kuzey, kızlarıyla birlikte yeni bir hayata başlarken, Yıldız'ın ve tüm köy halkının tepkileriyle karşılaşır. Bu durum, hem komik hem de duygusal anlara yol açar. Aile, aşk, intikam, gelenekler ve modern hayatın çatışması "Kuzey Yıldızı İlk Aşk"ın ana temalarını oluşturur. Dizi, Karadeniz'in eşsiz doğasını ve sıcak insan ilişkilerini de gözler önüne serer.

Dizi, 1985 yılında Polis Akademisi'nden mezun olmuş, ancak aldığı kıdem tenzilleri nedeniyle Cinayet Büro'da Başkomiser olarak kalmış olan Behzat Ç.'nin (Erdal Beşikçioğlu) ve ekibinin Ankara'da işlenen cinayetleri çözme mücadelesini konu alır. Behzat, kuralsız, hırçın, öfke kontrol sorunları olan, alkolik ve kadınlarla sorunlu ilişkiler yaşayan bir karakterdir. Hayata karşı duruşu, adalet anlayışı ve doğruları, çevresindeki birçok kişiye "yanlış" gelir. Dizi, sadece cinayet vakalarını çözmekle kalmaz, aynı zamanda Behzat'ın kişisel dramlarına, özellikle kızı Berna'nın ölümüyle ilgili geçmişine ve bu travmanın hayatına etkilerine odaklanır. Ankara'nın soğuk ve gri sokaklarında geçen hikaye, polis teşkilatının iç dinamiklerini, bürokratik engelleri, adalet sistemindeki çarpıklıkları ve toplumsal sorunları da cesurca ele alır. Ekibin diğer üyeleri Harun, Hayalet, Akbaba, Eda ve Cevdet'in de kendilerine has özellikleri ve hikayeleri, dizinin zenginliğini artırır.

Dizi, Mardin'de masum bir aşkla başlayan bir hikayenin köklerini taşır. Anne ve babaları Bala ile Rıfat'ın büyük aşkları, onları İstanbul'a kadar sürükleyen trajedinin temelini oluşturur. Ormanda gözlerden uzak bir hayat kuran ve altı çocuk yetiştiren bu aile, Yavuz'un intikam hırsıyla evlerinin basılması sonucu paramparça olur. Anne ve babalarını kaybeden çocuklar, büyük ablaları Azize'nin liderliğinde kendilerine başka bir hayat kurmak zorunda kalırlar. Bilmedikleri, büyük ve tehlikeli bir şehir olan İstanbul'da hayatta kalma mücadelesi verirken, karşılarına çıkan her türlü zorluğa rağmen bir arada kalmaya çalışırlar. Kendileri de henüz yetişkin olmayan Azize, Zeliha ve Cemo, küçük kardeşleri Fidan, Samet ve Balım'ın iyiliği uğruna erkenden büyümek zorunda kalırlar.

1899, Netflix'in Almanya yapımı, gizem ve bilim kurgu unsurlarını harmanlayan iddialı bir dizisidir. "Dark" dizisinin yaratıcıları Baran bo Odar ve Jantje Friese'nin imzasını taşıyan bu yapım, kendine özgü atmosferi ve karmaşık kurgusuyla dikkat çekmiştir. Dizi, 1899 yılında, Avrupa'dan New York'a doğru yola çıkan bir göçmen gemisi olan Kerberos'ta geçmektedir. Gemide, yeni bir hayata ve yüzyıla dair umutlarla dolu, Avrupa'nın farklı köşelerinden gelen çok sayıda insan bulunmaktadır. Her bir yolcunun kendine ait sırları ve geçmişi vardır.

Dizi, 1970'li yılların İstanbul'unda, ayakkabıcılık yapan, mahallesinde çok sevilen ve sayılan Mahir Kara (Kenan İmirzalıoğlu) ile başlar. Mahir'in hayatı, babası Nazif Kara'nın (Çetin Tekindor) işlemediği bir cinayet yüzünden idam cezasına çarptırılmasıyla altüst olur. Nazif Kara, cinayeti işlediği iddia edilen Savcı Turgut Akın'ın öldürülmesiyle suçlanmaktadır. Babasına kurulan komployu çözmek ve onu darağacından kurtarmak için Mahir, kendini bambaşka bir dünyanın içinde bulur. Hukuk ve adalet sisteminin labirentlerinde yol alırken, babasının davasına bakan hakime Feride Şadoğlu (Bergüzar Korel) ile yolları kesişir. Mahir, Feride'nin karşısına kendini "Salih İpek" adında, hapse giren bir avukat katibinin yerine geçen biri olarak tanıtır. Mahir, bir yandan gerçek kimliğini gizleyerek delil ararken, diğer yandan Feride'ye karşı derin bir aşk beslemeye başlar. Feride ise, mahkemede tanıdığı "Salih" ile dışarıda karşılaştığı adaletsizliğe direnen "Mahir" arasında kalır. Aşk, adalet ve intikamın iç içe geçtiği bu karmaşık hikayede, Mahir'in babasını kurtarma mücadelesi, İstanbul'un karanlık sokaklarında, Yargıtay koridorlarında ve aileler arasındaki sırlar arasında geçer.

Hikaye, çocuklarına bakmak için mesleği olan avukatlığa ara vermiş olan Nehir'in (Ezgi Mola) mutlu giden evliliğinin, eşi Serdar'ın (Salih Bademci) bir gün aniden ortadan kaybolmasıyla altüst olmasını konu alır. Nehir, eşini ararken bir yandan da avukatlık mesleğine geri dönmek zorunda kalır. Serdar'ı arama süreci, Nehir'e evliliğinin hiç de sandığı gibi olmadığını, kocasını aslında tanımadığını düşündürür. Nehir, yıllardır bir yalanın içinde mi yaşamıştır? Bu gizemli kayboluşun ardındaki sır perdesi aralanırken, Nehir'in hayatı da tamamen değişir. Dizi, bir yandan sırları çözmeye çalışırken, bir yandan da Nehir'in kendi içsel mücadelesini ve ayakta kalma çabasını anlatır.

Dizinin merkezinde, efsanevi Rıza Baba (Zafer Ergin) liderliğindeki bir polis ekibi var. Bu ekip, İstanbul'un sokaklarında suçlularla amansız bir mücadele verirken, aynı zamanda aile olmanın, fedakarlığın ve dostluğun da en güzel örneklerini sergiliyor. Dizide işlenen başlıca temalar şunlar: Polisiye Olaylar: Her bölümde farklı suç tipleri (hırsızlık, cinayet, kaçırma, uyuşturucu vb.) ve operasyonlar işleniyor. Adalet Arayışı: Ekibin, suçluları yakalayarak adaleti sağlama çabaları ön planda. Aile Bağları: Polislerin iş hayatının getirdiği zorlukların yanı sıra, eşleri, çocukları ve yakınlarıyla yaşadıkları günlük hayat mücadeleleri de önemli bir yer tutuyor. Dostluk ve Dayanışma: Ekip üyeleri arasındaki güçlü dostluk ve birbirlerine destek olmaları dizinin temel direklerinden. Toplumsal Sorunlar: Türkiye'nin güncel toplumsal sorunlarına da sıkça değiniliyor.

Dizi ve kitap, karizmatik ve yakışıklı bir iş adamı olan Kenan Baran'ın etrafında döner. Kenan, kendisini adeta bir kral gibi gören, gücüne ve çekiciliğine sonsuz güvenen, her istediğini elde edebileceğine inanan şımarık bir karakterdir. Çapkınlığıyla tanınan Kenan'ın hayatında eşi Handan ve sevgilisi Fadi gibi kadınlar bulunur. Kenan, kadınları adeta birer av olarak görür ve onları kontrol etmeyi sever. Ancak bir gün, Kenan'ın hayatında her şey ters gitmeye başlar. Fadi'nin onu reddetmesi, eşi Handan'ın şüpheleri ve iş hayatındaki sıkıntılar onu derinden sarsar. Hayatında ilk kez bir kadın tarafından reddedilmek ve her şeyini kaybetme tehlikesiyle yüzleşmek, Kenan'ın o yıkılmaz sandığı egosu üzerinde büyük bir etki yaratır. Bu durum, onu psikoloğun kapısını çalmaya zorlar. Terapi sürecinde Kenan, çocukluğundan itibaren yaşadığı olayların, özellikle de annesiyle olan bağımlı ilişkisinin ve babasıyla kuramadığı iletişimin, yetişkinlikteki ilişkilerini ve benliğini nasıl şekillendirdiğini keşfeder. Kendini avcı sanarken aslında çocukluk travmalarının avı olduğunu anlar. Diğer yandan, zorlu bir hayattan gelen, garsonluk yapan Fadi'nin de Kenan ile tanışmasıyla hayatı değişir. Başlangıçta Kenan'a büyük bir hayranlık duyan Fadi, zamanla onun gerçek yüzünü görür ve kendi değerini bulmak için mücadele eder. Fadi, terapi sayesinde kendi içsel gücünü keşfeder ve geçmişin izlerinden kurtularak başarılı bir iş kadınına dönüşür.